30 Mart 2010 Salı

1 nisan şakalarının çirkin tarihi

sevgili arkadaşlar bu yazı geçen sene 1 nisanda bana mail olarak gelmişti ve
okuduktan sonra  tüylerim ürperdi,çünki çoğumuzun her sene arkadaşlarımızı nasıl şakalarız diye kafa yorduğumuz 1 nisanın iğrenç tarihinden bihaberdim.
maalesef biz müslümanlar batıyı taklit etmekte onları her konuda örnek almakta adeta bir birimizle yarışıyoruz nedenini aslını hiç bilmeden sırf onlar yapıyor diye,yani onlara benzemek adına her şeyde onları taklit ediyoruz.
halbuki onun yerine ALLAH RESÜLÜ (sallallahu aleyhiselamı)ve sahabeyi örnek alsak kendimizi manevi yönde geliştirmeye çalışsak ozaman kötü ve çirkin adını hiçbir şey kalmayacak ne terör,ne zina,ne hırsızlık nede haksızlık,ama nerde dini babadan miras alıyor ve öyle yaşıyoruz,neyse konunun çok dışına çıktığımın farkındayım,ama bu konuda çok doluyum.

bu arada bilgisayarım bozuldu yarın tamire gidiyor ne zaman gelecği belli olmaz o yüzden bu yazıyı biraz erkende olsa paylaşmak istediö.
tekrar görüşene kadar ALLAHA emant olun

İŞTE 1 NİSANIN ÇİRKİN TARİHİ

15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.
En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.
Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiştiniz,bize söz vermiştiniz' dediklerinde Haçlı ordusu komutanı 'Benim sö züm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur' diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada Şehit edilir.
İşte o gün bugündür 1 Nisan hristiyanlar arasında 'Hile Günü' olarak kutlanmaktadır.
Maalesef hıristiyanları taklit etmeyi modernleşme sanan gafil müslümanlar arasında da yaygınlaşmış,yüzlerce, binlerce müslümanın katliam günü olan1 Nisan'lar, bir şakagünü olarak kutlanmaktadır.

27 Mart 2010 Cumartesi

yoğurt çorbası

arkadaşlar hepinize sevgilerimi sunuyorum ve bu gün sizlerle lezzeti garantili ve çok kolay bir çorba olan yoğurt çorbasını paylaşmak istiyorum bir çoğunuz biliyorsunuzdur,bende çok benzerlerini gördüm ama bilenler bilir bu çorba çok lezzetli oluyor.
ben misafirlerime bu çorbayı çok sık yaparım ve çok ama çok beğenilir.Muhammedimde çok seviyor,bu çorbayı,
özellikle pek çorbayapmadığını söyleyen arkadaşım anlayamazsın 'a tavsiye ediyorum.
gelelim çorbanın tarifine

malzemeler
2 çay bardağı şehriye (tel şehriye yada arpa isteye bağlı)
1 su bardağı yoğut
1 yumurta
1 yemek kaşığı un
3-4 diş sarımsak rendesi
nane
5 su bardağı su

yapılışı
tüm malzemeyi geniş bir kapta güzelce çırpın,üzerine 5 su bardağı suyu azar azar topaklandırmadan ilave edin.
tencerenize yarım çaybardağı sıvı yağda şehriyelerinizipembeleşene kadar kavurum ama rengi çok kızarmasın kavrulan şehriylere hazırladığınız yoğutlu suyu şehriylere ilave edin,kaynayana kadar sürekli karıştırın kaynadıktan sonra altını kısın ve şehriyeler tamamen yumuşayana kadar pişirin.
suyu azalırsa çok az ilave edebilirsiniz.(isteyen çok az kıymada ilave edebilir)
 afiyet olsun

25 Mart 2010 Perşembe

ıslak kurabiye

Arkadaşlar bu gün sizlerle sevgili arkadaşım kalp kurabiye de görüp yapmaya karar verdiğim ıslak kurabiyeyi paylaşmak istiyorum,ben malzemeyi yarıdan biraz daha az kullandım ve içine çikolata koydum
görüntü arkadaşımın kurabiyesi kadar güzel olmadı ama tadı gayet yerinde idi orjinaline bakmak isterseniz buraya  buyurun

deniz  arkadaşıma paylaşımı için çok teşekkür ediyor sevgilerimi yolluyorum.

malzemeler (yaklaşık 13 tane çıktı)
2 su bardağı un
1 tane yumurta
1 çorba kaşığı yoğurt
1 yarım paket kabartma tozu
yarım paket vanilya
yarım çay bardağı şeker
çikolata (isteye bağlı)

şerbet için
yarım su bardağı su
yarım su bardağı portakal suyu
yarım su bardağından biraz fazla şeker

yapılışı
önce şeker ve suyunuzu karıştırarak kaynatın kaynadıktan 1-2 dk sonra altını kapatın ve portakal suyunu ilave edin.
kurabiye için olan tüm malzemeyi bir kaba alarak yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun,hamurunuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak elinizde yuvarlayın çikolata koyacaksanız ortasını parmağınızla açarak istediğiniz miktarda çikolatayı koyarak kapatın, fırın tepsinize yağlı kağıd serin ve kurabiyeleri dizin 15-20 dk dinlndirin ve önceden ısıtılmış fırında pişirin.
kurabiyeler piştikten sonra sıcakken şerbete daldırıp çıkartın kurabiye dinlendiklten sonra daha güzel oluyor
(afiyet olsun)

22 Mart 2010 Pazartesi

atık pillerin toplanması

Arkadaşlar hepineze sağlıklı huzurlu bir hafta diliyorum..
Bu gün sizlerle atık pillerden bahsetmek istiyorum.Şarz edilen vaya edilemeyen pilleri çöpe atmamamız gerektiğini hepiniz biliyorsunuzdur.Bildiğiniz gibi biten pillerimizi çöp attığımızda içinde bulunan çinko,mangan,civa,lityum ve gümüş oksit maddeleri zamanla toprağa karışıyor,bitki ve hayvanlar yoluylada biz insanlara bulaşıyo,başta sakat dğumlar ve kanser olmak üzere bir çok hastalığa neden oluyor.
uzun bir zaman önce haberlerde okullarda ve bir çok kurumda gönüllü olardak atık pillerin toplanması kampanyası başlattıklarını duymuştum ama oturduğum muhitte nerelerde toplandığını bilmiyordum.
Özellikle çocuklu ailelerde yuncaklar sayesinde dahada çok atık pil oluyor.
Dün BİM'me gittiğimizde atık pillerin toplandığı bir kutu dikkatimi çekti ve çok mutlu oldum uzun zamandır biriktirdiğim pillerimi verebileceğim bir yer buldum :))
evet arkadaşlar aranızda benim gibi tık pilleri nereye vereceğini bilmeyenlere duyrulur.
Lütfen pillerimizi çöpe atmayalım bilmeyenleride bilgilendirelim.

19 Mart 2010 Cuma

ödülüm:))

aevgili arkadaşlarım tuğba (New Life ) ,evra ile ve şehri bursa beni bu güzel ödüle laik görmüşler hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve bende bu ödülü ayrım yapmaksızın tüm arkadaşlarıma gönderiyorum
(resim sevgili arkadaşım aslıhan (urfa tutkunu)'dan alınmıştır)

16 Mart 2010 Salı

piyaz

piyazı çok seviyorum helede köfte varsa yanında süper.
kimi piyazda haşlanmış yumurtada seviyor ama ben yakıştıramıyorum arzu eden ilave edebilir

malzemeler
1 su bardağı haşlanmış kuru fasülye
1 tane domates
1 tane sivei biber
1 tane kuru soğan
sirke
yağ

yapılışı
domatesi küçük ,biberi halka haka,soğanıda ince dilimle şeklinde yani piyazlık doğrayın üzerine fasülyeleri,tuz,sirke ve yağı (miktarı arzuya göre) ilave ettikten sonra salata tabağına alın (afiyet olsun)

15 Mart 2010 Pazartesi

nohutlu işkembe çorbası

baharın gldiğini tam hissettiren mis gibi güneşli bir günden hepineze sevgiler ve iyi bir hafta diliyorum,her şey gönlünüzce olsun.
gelelim bu günkğ tarifime,sakatatsız bir hayat düşünemiyorum dersem abartmış olurmuyum ?
kellepaça,işkembe,ciğer,dalak,yani sakatat adına ne varsa çok seviyorum ve her çeşidini elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum.
bu günde sevdiğim tariflerden biri olan nohutlu işkembe çorbasını paylaşmak istiyorum

malzmeler
500 gr işkembe
2 su bardağı haşlanmış nohut
yarım limon
1 yemek kaşığı un
sarımsak
sirke
salça

yapılışı
yıkanmış temizlenmiş işkmbeyi bir tencerye alın ve üzeri geçene kadar su koyarak bir taşım kaynatın v sudan çıkarın,soğuduktan sonra küçük küçük doğrayın ve tekrar üzerini 3 parmak geçeck kadar su koyarak düdüklü tencerede 40 dk pişirin.
sarımsak,un ve limonu bir kasde üzerin 1 bardak işkmbenin suyundan ilave ederek sos hazırlayın v bu sosla beraber nohut ve arzu ettiğiniz kadar sirke ilave edip yaklaşık 15 dk daha pişirin yemeğin suyu az gelirse ilave yapabilirsiniz

12 Mart 2010 Cuma

sizde neden telefonda "alo" deriz merak etmişmiydiniz?

arkadaşlar belki çok gereksiz bir bilgi ama ben çocukken çok merak etmişimdir alo nedemektir diye aloyla telefon arasında bir bağlantı kurmaya çalışmışımdır ama hiç aklıma yatan bir cevap bulamamışımdır.
Bilnler zaten biliyordur ben bilmeyip benim gibi bir zamanlar epeyi kafa yoranlar için paylaşmak istedim


Telefonda hemen hemen hergün kimbilir kaç kez kullandığımız "Alo" sözcüğü, gerçekte bir sevgilinin kısaltılmış adıdır. Sevgilinin tam adı Allessandra Lolita Oswaldo'dur.

Bu sevimli genç kız, telefonu icat eden, A.Graham Bell'in sevgilisiydi. Graham Bell telefonu icat edince ilk hattı sevgilisinin evine çekmişti. Atölyesinde telefon çalınca arayanın Allessandra Lolita Oswaldo'dan başkası olamayacağını bildiğinden Graham Bell, telefonu açar açmaz "Allessandra Lolita Oswaldo" diyordu. Bell, zamanla sevgilisine, adını kısaltarak hitap etmeye başladı ve telefonu her açışında onu "Ale Lolos" diye karşıladı.
Çalışmaları uzadıkça Graham Bell, sevgilisinin adını daha da kısalttı ve öne iki heceli bir ad buldu. Bu kısa ad "Alo" idi. Allessandra Lolita Oswaldo, geliştirip, tüm kente yaymaya çalıştığı telefondan başka birşey düşünmeyen sevgilisinin bitmek tükenmek bilmeyen deneylerinden rahatsız olmaya başlayınca Graham Bell'i telefonuyla başbaşa bırakıp onu terketti.
Yaşlı Bell, sevgilisinin birgün onu arayacağı umuduyla telefonun başından ayrılmadı. Kentte çekilen telefon hatlarının sayısı da giderek artmaya başlamıştı. Graham Bell'i artık başka kişiler de arıyordu. Fakat o, telefonun her çalışında kendisini sevgilisinin aradığını sanarak telefonunu "Alo" diyerek açıyor ve artık herkes "Alo" diyordu. O günlerde hemen herkes telefonu açtıklarında Alexander Graham Bell'in anısına saygı olarak "Alo" demeye başladı.
Bugün tümümüzün kullandığı "Alo" sözcüğü işte o günlerden günümüze uzanmaktadı

(alıntı)

11 Mart 2010 Perşembe

lebeniye çorbası

sevgili arkadaşlar bu gün sizlerle cahide abladan aldığım bu muhteşem çorbayı paylaşmak istiyorun ve eğer daha önce denememiş arkadaşlar varsa şiddetle tavsiye ediyorum.
biz bayıldık,burdan cahide ablaya manevi bilgileriyle ruhumuzu,birbirinden güzel tarifleriylede bedenimizi beslediği için ona çok çok teşekkür ediyorum ve biranönce tarife geçmek istiyorum,ben ölçüleriyle(kişi sayımıza göre)biraz oynadığım için ablamın boloğundaki tarifi birebir yayınlıyorum sizde oradan bakmak isterseniz buraya buyrun


malzemeler

10 su bardağı su
1 çay bardağı pirinç
1 su bardağı haşlanmış nohu
köftesi için
400 gr.kıyma
1 adet soğan
 Karabiber tuz


yoğutlu terbiyesi için
3 su bardağı yoğurt,
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı un

üzeri için
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı kuru nane

lebeniye çorbasının yapılışı
Su ve pirinci bir tencereye koyup haşlayın
Köfte malzemeleriyle köftenizi yoğurun,küçük küçük yuvarlayın


Köfteleri üzerlerine biraz un atarak unlayın ve az yağda hafif çevirin

Bu köfteleri ve nohutlarınızı tencereye ilave edin
Köfteler haşlanınca,ayrı bir yerde çırptığınız,yoğurt,yumurta ve unu tencereye döküp hızla karıştırınız
Kaynamaya başladıktan sonra bir iki taşım kaynatıp tuzunu atın ve altını kapatın.
Kızarttığınız tereyağına naneyi atıp karıştırın ve lebeniye çorbasının üzerine dökün.

9 Mart 2010 Salı

yürek kavurma

malzemeler
500 gr yürek
1 tane soğan
kimyon,pulbiber,karabiber

yapılış
yüreğinizi kuşbaşı doğrayın, üzerine kaynar su ilave din 10 dk kadar bekletin (sevgili cahide abla ciğerde yapmıştı kanının çıkması için bende yürekte denedim çok iyi sonuç aldım)suda beklettiğiniz yüreklerin çıkan kirli suyunu süzün ve yıkayın. tencerenize biraz sıvı yağ koyun ve yıkanmış yürkleri ilave edin(ben dana yürek kullandığım için üzerin 1 çay barda suda ilave ettim) yürek suyunu çekince  doğranmış soğan ve baharatları ilave edin yürekle birlikte soğanlarda pişne kadar kavurun (afiyet olsun)

8 Mart 2010 Pazartesi

kahvaltılık salça sosu

arkadaşlar hepinize hayırlı,sağlıklı ve huzurlu bir hafta diliyorum.
sizinle bugün bim'den aldığım,severek yediğim,yerkende bende bunu yaparım dediğim bu sosu paylaşmak istiyorum.
birebir aynısı olmasada biz çok beğendik ve süreekli yapıyorum,hatta yaptığımda biraz fazla yaıpıp dolaba koyuyorum 2-3 gün yiyoruz.
denemek isterde beyenmezseniz ki beyeneceğinizi umuyorum ziyan olmuyor yemeklerdede kullana bilirsiniz.

malzemeler
1 tane kuru soğan (çok büyük olmasın)
2 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı ketçap
yarım yemek kaşığı narekşisi (isteye bağlı)
yarım çay bardağı zeytin yağı
karabiber,pulbiber,kimyon,kuru nane,kekik

yapılışı
soğanı küçük küçük doğraın biraz tuz ilave ederek elinizle hafif ovun,üzerine salça,yağ,ketçap ve arzu ettiğiniz miktarda tüm baharatları ilave edip karıştırın (afiyet olsun)

6 Mart 2010 Cumartesi

peynirli fırın makarna

hepinize,sağlıklı mutlu hafta sonları diliyorum.
sizinle makarnanın en sevdiğim tariflerinde biri olan fırın makarnayı paylaşmak istiyorum.işte malzemeler

malzemeler
1 paket fırın makarna
350 gr peynir

beşamel sos için
yarım çay bardağı sıvı yağ
2 yemek kaşığı un
2 su barda ğı süt
350 gr kaşar peynir

yapılış
makarnaları haşlayın ve süzün,bir borcama yarısını alın ve üzerine peynirinizi serpiştirin kalan makarnayıda üzerine ilave edin.
beşamel sosu hazırlamak için yağı küçük bir tencereye alın üzerine unu ilave edip un hafif kavrulana kadar kavurun,ve sütünüzüde ilave edin boza kıvamına gelene kadar karıştırın ve hazırladığınız sosu makarnanın üzerine yayın.
rendelediğiniz kaşarıda en üste serpin ve fırında üzeri kızarana kadar pişirin dilimleyerek servis edin (afiyet olsun)

4 Mart 2010 Perşembe

pratik perde pilavı

bu tarif hem pratik hemde çok lezzetli oluyor,ayrıca serviside kolay.kırmızı etle yapıldığında dahada lezzetli oluyor

malzemeler
300 gr tavuk eti
5 yaprak milföy
1 su bardağı pirinç
1 yemek kaşığı tereyağı
1 yumurta sarısı
karabiber

yapılışı
etlerinizi kuşbaşı doğrayın ve kızartın.tereyağı ve biraz sıvıyağda pirinçlerinizi kavurun,kavrulan pirinçlerinizin üzerine arzu ettiğiniz miktarda karabiber ve 1,5 su bardağı sıcak suyu ilave edin,kaynamaya başlayınca altını kısın suyunu çekene kadar pişirin ve 10 dk dmlemeye bırakın.
demlenen pilava kızartılmış tavukları ekleyip karıştırın.
milföylerinizi merdane yardımıyla çok inceltmden açık el büyüklüğünde eşit bir şekilde açın,içlerin pilavınızdan koyarak bohça şeklinde kapatın.
kapattığınız taraf alta gelecek şekilde yağlanmış tepsiye dizin,üzerine yumurta sarısı sürün ve fırında üzerleri kızarana kadar pişirin (afiyet olsun)

2 Mart 2010 Salı

portakal sulu irmik peltesi desem olurmu

portakal sulu irmik peltesi desem olurmu dedim çünki,bu tatlının gerçek adı hostes memesi yada kız göğsü diye biliniyor.
duyduğumda çok şaşırdım ve kulağa hoş gelmediği için kendimce bir isim bulmaya çalıştım,isim bulamadım kıvamı pelte gibi olduğu için bende böyle yazdım. ben malzemeyi başarılı olmama ihtimaline karşı yarıya indirdim ve ben portakal suyunun miktarını daha bol tutum hem rengi farklı oldu,hemde portakallarım ekşimsi olduğu için mayhoş oldu çokta hoş oldu.
orjinal ölçüyle yapmak isteyenler  http://turuncutatlar.blogspot.com/ 'dan baka bilirler

malzemeler
1 su bardağı portakal suyu
1,5 su bardağı su
1,5 su bardağı şeker
yarım su bardağı irmik
yarım portakal kabuğu rendesi

Tüm malzemeleri bir tencereye alalım ve muhallebi pişirir gibi pişirelim. Piştikten sonra içini sudan geçirdiğimiz (kolay çıkması için)çay veya kahve  fincanlarının içine koyalım. Buz dolabında 1-2 saat soğutalım. Soğuyan fincanlarımızı servis tabağımıza ters çevirelim Üzerine fındık veya badem yerleştirin. Soğukken servis edin Afiyet olsun
 
not:denemeyi düşünen arkadaşlar fincanları ters çevirince pelte içinden hemen çıkmaya bilir,benim gibi panik yapmayın iyice dinlenip soğuduktan sonra bir bıçak yardımıyla pelteyi fincandan hafif ayırın ve ters çevirin çok kolay çıkıyor

1 Mart 2010 Pazartesi

muhammed yürüyor


Dün yoğun istek ve ısrarla babamızı dışarı çıkmaya ikna ettik
 RABBİME şükürler olsun artık tam anlamıyla yürüyor.
Muhammedim ilk defa bağımsız olarak toprağın çimlerin üzerinde yürüdü,okadar mutluyduki onu zaptetmek mümkün olmuyordu.Kesinlikle yardım istemiyor tek başına yürümek istiyordu,arkasında olduğumuzda onu tutacağımızı anlayınca koşar adımlarla kaçmaya başlıyor,kucağımıza aldığımızda ağlıyordu.
hava soğuk değildi ama çimenler ıslak olduğundan olğum gönlünce yürüyemedi,ama etraftaki kedi ve köpekleri görmek ona yetti.
butün çocuklar böylemi bilmiyorum ama oğlum çocuk ve hayva gördüğünde inanılmaz mutlu oluyor kendince konuşup gülücükler yayıyor.uzun zamandır ilk dafa bu kadar eğlendik ve güzel bir gün geçirdik.
oğlum mutlu olduğunda dunyalar benim oluyor RABBİM ona ve ümmeti Muhammed(s.a.v) çocuklarına sağlık sıhat versin RABBİM kimsenin yuvasından huzuru eksik eylemesin (amin)

fırında patatesli tavuk

hepinize huzurlu ve güzel bir hafta diliyorum
bu gün sizlerle,çok lezztli bu tavuk tarifini paylaşmak isyiyorum,ben tavuğaa özelliklede kızartırken yoğurt ve sarımsağı çok yakıştırıyorum yoğut nar gibi kızarmasını sağlıyor,sarımsakta harika bir lezzet veriyor.daha önce denemeyenlere tavsiye edrim
şimdi tarife geçelim.

malzemeler
1 tane tavuk
5 tane patates

sosu için
1 yemek kaşığı yoğurt
1 ymek kaşığı salça
4-5diş sarımsak (rendelenmiş)
karabiber
pulbiber
kekik
sıvı yağ

yapılışı
tavuğunuzu uygun parçalara bölüp yıkayın,patateslerinizi kızartmalık doğrayın.
patates tavuk ve tüp sos malzemesini güzelce harmanlayarak fırın poşetine koyun ve fırında yaklaşık 45 dk kadar pişirin (afiyet olsun)